1973 yılında dünyaya gelen Tülin Gizgen Atabay daha ilkokul çağlarında melek çizdi ve bu resme açılan kapıydı. Rüştü Uzel Kız Meslek Lisesi’nde Ressam Alp Bartu’nun öğrencisi olan Tülin Gizgen Atabay Trakya Üniversitesi Duvar Süsleme Sanatları bölümünde 2 sene öğrenim gördü. Yüksek öğrenimine Marmara Üniversite’sinde devam eden sanatçı Atatürk Eğitim Fakültesi’nde Nevhiz Tanyeli, Ramiz Aydın, Mehmet Özet ve Ahmet Özol gibi sanatçı-hocaların ışık-gölgesinde boya ve çizgilerle geçen tedrisatını sürdürmüştür.
Her mezun gibi o da cennetinden kovulmuş ve kendisine yeni bir cennet aramıştır. Bu arayışı ona uzun yıllar öğretmen-sanatçı imkanını vermis, yaşamının dışında bir şeyler olup biterken içinde de insan, ve özellikle kadın (ve kadın ve kadın ve kadın…) imgelemleri açmıştır. Öyle ki, sanatçının biçim aracılığıyla neyi, ne için ve nasıl söylediğiyle verdiği ileti ve onda uyandırdığı estetik kaygı onun yapıtını özgün ve ayrıcalıklı kılar olmuştur. Sanatçının zihninde eriyen imgeler elleriyle biçim alır ve imgelem haline gelir, donar… Seyirci ile bu imgelemler bir kere daha erir ve anlam bu zihinler arası süreçte, renkler ve biçimler hukukunda, zamansız gerçekleşir. Devinimsel estetik iki kişinin (seyirci ve sanatçı) varlığında soyut bir eylemle gerçekleşir. Böylece estetik kaygı, estetik bir iyi hale varır.
İlkokul yıllarında resme melek desenleriyle başlayan Tülin Gizgen Atabay, bugün halen kendi meleğini arama serüvenindedir ve insanın içinde insan açar…