Ünlü ressam ve yardımcısı hakında dolandırıcılık ve sahtecilik suçlaması

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan suç duyurusuna göre, ünlü çağdaş ressam İlyas Ergin İnan ve yardımcısı Serkan Kaluk hakkında ‘Dosta Selam’ adlı tablosunda sahtecilik ve dolandırıcılık suçlamalarıyla bir suç duyurusunda bulunuldu. Suç duyurusu dilekçesine göre, Tasarım Fakültesi Çizgi Film Animasyon mezunu olan dijital tasarımcı H.A., son üç yılda değerli sanat eserlerini yakından takip ederek kendi koleksiyonunu oluşturuyordu. H.A., ünlü çağdaş ressam İlyas Ergin İnan’a ait olduğunu düşündüğü ‘Dosta Selam’ isimli tabloyu satın almak için bir sanat galerisine gitti ve 8 Kasım 2023’te 100 bin liraya bu tabloyu satın aldı.

Ancak iddiaya göre, H.A. tabloyu aldıktan sonra İlyas Ergin İnan’a ait diğer eserlerin değiştirildiğini öğrendi. Panikleyen H.A., aldığı eserin fotoğrafını ressam arkadaşlarına ve bilirkişilere gönderdi. Arkadaşları ve bilirkişiler, İlyas Ergin İnan imzası taşımasına rağmen eserin sahte olduğunu belirtti. Bilirkişiye başvuran H.A., satın aldığı eserin kopya olduğunu öğrendi. H.A., İlyas Ergin İnan’ın resimlerinde uzun süredir sahtecilik yapıldığını iddia ederek, yardımcısı Serkan Kaluk’un da bu süreçte rol aldığını ileri sürdü. H.A., Serkan Kaluk’un, İlyas Ergin İnan’ın yaşlılığı ve unutkanlık hastalığından faydalanarak eserlerde değişiklik yaparak orijinal gibi yüksek fiyatlarla satışa sunduğunu öne sürdüğünü ve İlyas Ergin İnan’ın bizzat yaptığı orijinal tablodaki gözleri bile bilinçsizce boyayan Serkan Kaluk’un bu yaptığı ülkemiz sanatına büyük zarardır ve sahtecilik eylemidir. Bu nedenle H.A., İlyas Ergin İnan ve yardımcısı Serkan Kaluk’tan şikayetçi olduğunu belirtti.

Suç duyurusuna eklenen 10 akademisyen ressam tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda; “Sonuç olarak; Prof. İlyas Ergin İnan’a ait olan eserlerde plastik sanatlara ait olan değerler belirli bir eğitim düzeyinde olduğu anlaşılan bir elin ustaca işlemesi sonucu oluşturulurken kopya olduğu iddia edilen eserlerde aynı ustalığa, titizliğe, renk bilgisine ve dahi aynı fırça tuşelerine rastlanmamıştır. Göz çehresi, elmacık kemik bölgesi ve burun pınarlarında orijinal eserde 3 numara yağlı boya fırçası tercih edilirken kopya eserlerde 5-6 numaralı yağlı boya fırçası izleri görülmektedir bu da çalışmayı hem başkasının yaptığını hem de özentisiz fırça darbeleri seçildiği göstermektedir Çalışmalarda disiplin olarak birbiriyle uyuşmayan nüanslar uzman olmayan bir göz tarafından dahi fark edilecek kadar belirgindir.” denildiği öğrenilmiştir.